Yaşadığımız kalabalık içinde en büyük sorunumuz kendimizi karşı tarafa doğru anlatamamaktır. Aslında başlangıç noktası, İletişimdir. İletişimin nasıl kurulması gerektiği, nasıl yürütüleceği, amaçlanan hedefe nasıl ulaşılacağı farklı bir eğitimin konusudur. Ancak iletişim olmadan, konuşmadan söz etmek anlamsızdır. Bu eğitimde temel olarak konuşmanın bireyin varlığı ve görünürlüğünü, bunun toplum içinde yaşamak zorunda olan sosyal varlık için önemi işlenmektedir. Her birey kendini ifade edebildiği kadar iletişim kurabilir ve bunun en etkili aracı, konuşmadır. Konuşmanın her alanda insanlar tarafından kullanıldığını hatta günde 200-300 sözcükle anlaşabildiğini düşünürüz ama zaman içinde; "İnsanlar beni anlamıyor yada; anlatamıyorum gibi şikâyetler ortaya çıkar. Açıkça ve özetle kendini anlatabilmek kullanılan dilin sade ve düzgün olması gerekir. Konuşmanın tüm teknik ve estetik özellikleri özenle kullanılmalı, iletişimin "Etkileşim" şartını yerine getirebilecek, ikna sonucuna ulaştırabilecek adımlarla uygulanmalıdır. Soluğun doğru kullanılması, sesin doğru ve etkili üretilmesi, dilin seslerinin ağızda doğru çıkaklarda üretilmesi ve sözcüklere, tümcelere yerleştirildiğinde karşı tarafın kolayca anlayacağı bir tempoda, doğru tonlama ile sunulması gerekir. Kendini doğru ifade edebilmek ancak böyle mümkün olabilir. Bireysel özelliklerimiz bilmeden -ki her birey biriciktir ve kendine özgüdür- nasıl adım atmamız gerektiğini, öğrenme sürecinde nereden başlayacağımızı bilemeyiz. Dürüstçe, eksiklerimizi tespit etmemiz, uzmanlardan destek almamız ve ertelemeden başlamamız gerekir. Kendinizden başlayarak; kişisel gelişimde kendinize yapacağınız yatırım sizi bulunduğunuz yerden öteye taşıyacak ve öne çıkartacaktır..