Bir tenis antrenmanında güvenlik ve disiplinden sonra gelen en önemli amaç verimliliktir.1975 ten beri, çeşitli seviyelerde sporculara eğitmenlik yapmış biri olarak ,konuyla ilgili pek çok deneyim yaşadım .Benim, her zaman verimliliği alabildiğine yükseltmek için izlediğim yol yöntem geliştirmektir .Elbette bunun için çok araştırmam ,okumam ve Dünya çapında hocalarla çalışmam gerekti ama sonunda gerçekten işe yarayan metotlar bulmayı başardım .Örneğin kulüplerde baş antrenörlük yaptığım yıllarda, ’’hareket puanlaması’ ’adını verdiğim ve Üniversitelerde kullanılan çalışma programından esinlenerek geliştirdiğim bir sistem uygulamıştım. Rejim yaparken kullanılan ,kalori saymaya çok benziyordu .Her harekete verilen bir puan vardı ve sporcu ,gün boyunca belli sayıda puan toplamaya çalışıyordu. Söz gelimi ,kortta veya duvarda oynadığı tenisin her beş dakikası bir puan değerindeydi ve amaç günde yirmi puan toplamaktı .Bu da bir saat kırk dakika topa vurmak anlamına geliyordu .Buna ek olarak yaklaşık on puan değerinde kondisyon çalışması yapılıyordu .Özet olarak ,toplamda hepsi iki saat on beş dakika çalışmaya denk geliyordu .Bu antrenmanı ,6 ay boyunca kesintisiz uyguluyordum .Her seferinde çalıştırdığım kulüp ,tüm yaş gruplarında bütün Ulusal şampiyonlukları kazandı .Verime öncelik vermenin ve yöntem uygulamanın, her zaman fark yarattığını gördüm.

Başarıyla aramızdaki en büyük engel yine kendimiziz .Bir şeyi isteme aşamasından onu başarma noktasına nasıl geleceğimizi öğrenebiliriz .Konfor alanımızdan çıkıp ,her seferinde nasıl daha üretken ve verimli olacağımızı bilmeliyiz .Eğer bu kursta anlatılanların ufak bir bölümünü dahi uygularsanız ,yaşamınızda fark yaratırsınız .Her şey harekete geçmek için gerekli motivasyonu bulabilmemize bağlı .Düşüncelerimizi yöneterek bir görevi hızla tamamlamak elimizde .Bizi nelerin amaçlarımıza ulaşmaktan uzaklaştırdığının farkına varmak bizi her şeye üşenen ve yapmak istediklerini erteleyen biri olmaktan kurtarır .İşte bu burs buna benzer konularla ilgili.